Evet sevgili dostlar, merhum sanatçımız ülkemizin değerli müzisyenlerinden, sevgili Kayahan’ın unutulmaz şarkısıydı,
‘’ Odalarda ışıksızım, katıksızım, divaneyim
Seni sensiz duvarlara yazan benim, divaneyim ‘’
Diye devam eden sözleri vardı, aşk adamıydı kendisi, şarkılarında, ruhunu yaşatan efsane şarkı sözlerinin bestecisi ve yorumcusu olan Kayahan’a tekrardan Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun diyoruz…
Tabi köşe yazımın konusu aslında bu değil, malum dün tüm Türkiye’nin gündeminde bir olay vardı…
CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz ay, Türkiye’de bir yılda elektrik faturalarına gelen fahiş zamları protesto etmek için evinin elektrik faturasını ödemeyeceğini belirtmişti…
Birçok insan, Kılıçdaroğlu’nun evinin elektriği kesilmez gibi düşünse de, dün bu eylem gerçekleşti ve Kılıçdaroğlu’nun evinin elektriği 1.030 TL’lik faturasını ödemediği için, diğer vatandaşlara uygulanan işlem gibi kesildi…
Dünden beri, sosyal medya ve çevremde farklı yorumlar ve haberler paylaşılmakta… Elbette herkesin bakış açısı ve düşünce yapısı birbirinden farklı saygı duymak gerekir…
Fakat! Kemal Kılıçdaroğlu evinin elektrik faturasını ödeyemeyecek biri zaten değil, onun burada bizlere vermek istediği bir mesaj var… Daha doğrusu sesi çıkmayan insanların sesi olarak, Aralık gece yarısı uygulamaya alınan % 127 varan zamlara haklı tepkisi…
Siyasi düşüncenizi lütfen bir kenara bırakın, siyasetçinin işi zaten toplumsal olayları gün yüzüne çıkartmak için bu ve buna benzer eylemler yapmaktır, ama bu show yapmak olamaz bu ikisini birbirine karıştırmayalım…
Ülkemizde, geliri olmayan ya da düşük gelirli vatandaşların her geçen gün sayısı artmakta, bu insanlar maalesef borçlarını ödeyemedikleri için bu ülkede suyu, elektriği hatta doğalgazı kesiliyor…
Dünyanın neresi olursa olsun, insanoğlunun en doğal yaşam hakkı olan, bir durumu siz engelleyemezsiniz eğer maddi durumu yeterli olmayan vatandaşlar varsa ki var, o zaman devlet olarak buna çare bulmak zorundasınız…
Bir de madalyonun diğer tarafı var, sanayici, esnaf ve vatandaş fark etmez, fahiş fiyatlarda elektrik, su ve doğalgaza para ödemek zorunda değiliz…
Sorun ne biliyor musunuz? bu ülkede net rakam verilmediği için kesin diyemeyiz, fakat 4 milyon insanın elektriğini ödeyemediği için kesiliyor…
Sosyal devlet sisteminde böylesi bir durum olmamalıdır.
Özelleşmenin getirdiği durumlar her geçen gün büyüyerek halkın önüne parasının pul olduğu bu zamanda maalesef çıkmakta…
Peki, yaz geldiğinde havalar ısındığında ne yapacağız, hiç düşündünüz mü? Soğutucular, klimalar vs.
Küçük ölçekli market ve bakkalların birçoğu bu sene dondurma vs. gibi gıda ürünü satmayacaklarını belirtti…
Eğer canınız buz gibi bir su isterse, iki katı para ile içeceksiniz neden mi? elektrikle çalışan dolaptan verecek esnaf size o suyu(!) ne yapsın her ay, bir ay öncekinden fazla gelen faturalara karşı bu önlemi almak zorundalar…