Yenikent Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği tarafından organize edilen "Deprem Duyarlılığı paneli dün gerçekleşti.

Yenikent Sosyal Tesislerinde düzenlenen panele Vali Ahmet Hamdi Nayir'in yanı sıra; Cumhuriyet Başsavcı Vekili Erhan Sağlam, Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, Büyükşehir Belediyesi Bürokratları, daire müdürleri, 15 Temmuz Camili Mahallesi Muhtarı Yunus Özçelik, Yenikent Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Fikri Arslan ve Yönetim Kurulu Üyeleri, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Reklam
Reklam

“Deprem Gerçeğine Dair Uzmanlar Bilgiler Verdi”

Konuşmalarına ardından Dr. Mustafa Kemal Cerrahoğlu moderatörlüğünde “Türkiye ve Sakarya Depremselliği” konusunda SAÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Levent Gülen, “Marmara Bölgesi Sismik Etkisi ve Zemin Yapı İlişkisi” konusunda Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tekin Yeken, “Deprem ve Bina Güvenliği” konusunda SAÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adil Altundal bilgiler verirken yöneltilen soruları da yanıtladılar.

“Yenikent Sakinleri Depremi İyi Bilir”

Panelin açılışında bir konuşma gerçekleştiren Yenikent Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği Başkanı Fikri Arslan, 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminde evleri yıkıldıktan sonra zemin sağlamlığından dolayı Yenikent Bölgesine taşınan mahalle sakinleri olarak deprem ve deprem gerçeğini en iyi bilenlerden olduklarını, ilimiz için de önem taşıyan deprem konusunda daha bilinçli olmamız gerektiğine inandıklarını söyledi.

“Deprem Bölgesindeyiz”

Ülkemizi olduğu kadar Sakarya'mızı da yakından ilgilendiren deprem hususunun ele alındığı böylesi programların önem arz ettiğini ifade eden Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Deprem dâhil çeşitli afetlerin yaşanabileceği bir coğrafyada bulunduğumuz için bunlara karşı alınması gereken tedbirleri görüşme ve farkındalık oluşturma konularında daha fazla bir araya gelmeye ihtiyacımız var.

“Deprem Öncesine Ağırlık Vermeliyiz”

Geçtiğimiz hafta idrak ettiğimiz Deprem Haftası dolayısıyla farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalar ve faaliyetler yapılırken, konunun önemine dair sergiler düzenlenip stantlar da açıldı. Yapılan etkinliklerde yine en büyük gayemiz, halkımızın bu önemli hususta neler yapılması gerektiğine dair bilgilendirilmesiydi. Afet öncesi, afet sırası ve afet sonrasına dair alınması gereken tedbirler olduğunu hepimiz gayet iyi biliyoruz. Devlet olarak afet sırasına ve afet sonrasına daha fazla hazır olduğumuz konusunda hemfikiriz. Bir afet anında hangi araçlarla müdahale edileceği, enkazın nasıl daha kolay kaldırılabileceği, afet sonrası inşa edilecek binaların nasıl yapılacağı konularında daha fazla ilerleme sağladık. Ancak deprem öncesine ait tedbirler bunun biraz daha gerisinde kaldı. Mevcut evlerimizin, mevcut binalarımızın güvenli olup olmadığı, ev içerisinde sabitlenmesi gereken eşyaların neler olduğu ve deprem çantasının hazır olup olmadığı konularında eksikliğimiz bulunuyor. Bu haftalar vesilesiyle bizler özellikle bu konuları vurgulamaya çalıştık. Ayrıca herkesin kendi ön hazırlığını yapmasını, kendi evinin güvenliğini gözden geçirmesini, gerekiyorsa kentsel dönüşüm kapsamında veya ferdi olarak evini daha da güvenli hale getirmek için devlet yardımlarından istifade etmesini istedik. Yani bizler bu yılki etkinliklerde konunun üçayağından en zayıf olanına, yani deprem öncesi alınması gereken tedbirler konusuna daha fazla önem verdik.

“Konuyla İlgili Herkes Bugün Bir Arada”

Bugün bu konuyu en iyi bilen ve araştıran uzmanlarımız bizleri de bilgilendirecekler. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten korusun diye dua ediyoruz. Ülkemizin bir gerçeği olan, ilimizin de bir gerçeği olan depreme daha hazırlıklı olup can kaybını ve mal kaybını en aza indirgemek için çalışmalar yapmalıyız. Bu konuda merkezi yönetime düşen görevler olduğu gibi, yerel yönetimlere düşen görevler var, üniversitelerimize düşen görevler var ve elbette sivil toplum kuruluşlarımıza düşen görevler var. İşte bu programda saydıklarımızın hepsini bir arada görebiliyoruz. Bu dört ayağı böyle bir programda bir araya getirebilmişsek, bu konuyu da çok fazla önemsiyoruz demektir. Bu güzel çalışmada emeği geçenler ile programa katılan herkese teşekkür ederken herkese afetsiz bir gün, afetsiz bir ömür diliyorum” dedi.